Meclisten Silivri'ye
Yaklaşık bir yıldır Silivri Cezaevi'nde esir tutulan sevgili Eren o megafonu bıraktı ve yeniden kalemi eline aldı. Önemli bir kitapla daha karşınıza çıktı. Kitabı cezaevi kitaplarının en önemlilerinden biri olarak kütüphanemizdeki yerini alacaktır. Bize düşen Eren Erdem gibi adalet arayışımızın tüm esirlerinin özgürlüklerine kavuşacakları mutlu huzurlu bir Türkiye'yi en kısa sürede kurmaktır. Bunu başaracağız.
Bir ülkede adalet yoksa toplumsal barıştan söz etmek de mümkün değildir. Adaletin olmadığı toplumlarda bir arada yaşama kültürü zayıflar geleceği birlikte inşa etme iradesi ortadan kalkar.
Her birimize tek tek "Bu topraklar bizim yurdumuz. Gidecek başka yerimiz yok" diyor.
Eren Erdem baskılardan yılmadığını ve yılmayacağını yeni kitabında bir kere daha ortaya koyarken "gerçekler çoğu zaman canımızı acıtır" sözünü de doğruluyor.
Bu ülkeyi gelecek nesillere en iyi şekilde bırakmak bizim temel görevimizdir. Dini kullanarak halka taammüden yalan söyleyen ve bu yolla ceplerini dolduran siyasiler dokunulmaz değildir; bunları yazmak da suç değildir!