Dante’nin sosyal medya hesabı olsaydı ne olurdu? Sadece onun da değil, Boccaccio’nun, Christie’nin, Kafka’nın ya da Ginsberg’in de olsaydı. Mizaç sorunlarını meslektaşlarının tavsiyelerini dört gözle bekleyerek herkese açık bir şekilde söyleselerdi birbirlerine. Ama aynı zamanda kendi zayıf yönlerini de ifşa etseler ve edepsizce konuşup birbirlerini kışkırtsalardı. Dünyanın En Meşhur Yazarları, yaşam ve ölüm sınırlarının ve zamanın ötesinde süren edebi diyaloğa ilişkin bir hayali gerçekleştiriyor.
Arkadiusz Jakubik: Broda’nın yeni yüzü. Muzipçe resmedebildiğini biliyordum. Ama uzun zamandır böyle aşırı komik bir metin okumamıştım. Bir çeşitleme mi bu? Bu bir ifşa.
Anita Wincencjusz-Patyna: Tomasz Broda’nın sanatsal yönden muhteşem ve edebi yönden esprili idraki, yazarların öz geçmişlerini üstünkörü bilen aydınlardan tutun da her yeniliği yalayıp yutan kitap kurtlarına ve tercihen sosyal medyadaki iletilerin kendileri için zorunlu bir yönelim olduğu, kitap okumaktan bunalmış öğrencilere kadar herkes için bir şölen.
Agnieszka Wolny-Hamkało: Aşırılıklar da, Lucifer ile crossfit de, operadaki balo da, flow da, caz da var. Ah, DJ Broda alelade bir çekmeceye kilitleyemez ki bunları. Broda basit türlere yönelmiyor, bitkin tarzlarla uğraşmıyor. Bunun için de yüzüne polonyumla zehirlenmiş araştırmacının tebessümünü takınmış bizim için. Bu bir anarşi mi, bilgelik mi? Edebi bir illüstrasyon mu bu yoksa yazar ifşaları arşivinden devşirilmiş metnin illüstrasyona nezareti mi? Tarihsel bir kayıt mı yoksa Faust’a atılmış postmodernist bir kahkaha mı? Bunların her biri olması korkutucu. Böyle oyunlar daima hürmete layıktır.
Janusz Rudnicki: Zamanda hicivsel ve fütursuz bir yolculuk gibi bir şey bu. Balonla yapılan bir yolculuk ama çuvallarda kum yerine kitabın yazarının kendileri için havai konuşma balonları çizdiği o yazarların külleri var.