Ağır unutkanlığa neden olan ölümcül bir hastalık hızla yayılmaktadır. Virüs kaptığı halde hastalığa yakalanmamış bir genç kadın olan Joy kendi gibilerin tecrit edildiği hastanede mücadele verir. Bir yandan da doğduğunda kendisini terk eden annesinin izini sürmeye başlar.
Hiç unutmayacağım şeyler: adım, uydurma doğum tarihim, bir trenin tüneldeki gümbürtüsü. Diş macununun tatlı pütürleri. Kahve ve kanın acı tadı. Geceleri Hastanenin karanlığı. Annemin gençliğindeki yüzü.
Başka insanların unutacağı şeyler: nereli oldukları, yaşları, sevdikleri insanların yüzleri. Kâseye ve güneş ışığına ve kaldırıma ne dendiği. Başlangıcın ne olduğu ve sonun ne olduğu.
Ödüllü yazar Laura van den Berg’in hatırlama, unutma, kaybetme ve kapatılma üzerine bir romanı Bul Beni.
Işık saçan bir şiirsellik... Unutulamaz dehşetli ilk paragrafından gizemli sona kadar Laura van den Berk muhteşem bir şey keşfetmiş. - Elizabeth Hand, The LA Times
BUL BENİ hayatımızda unutmak istemediğimiz olguların güçlü bir araştırması. "Bazı insanlar hiç ummadığımız şekilde yapışırlar bize, her ne kadar silkip atmaya çalışsak da hafızamız terk edemez onları" der Joy. Aynısı van den Berg'in kendisi için de söylenebilir, bu ilk romanı hafızalarda dolaşır durur. — Nicole Lee, The Guardian
BUL BENİ'de Laura van den Berg 400.000 kişiyi yok eder ama saydığı bedenlerin dışında psikolojik bir kütleyi yok edemez. İnsanın geçmişi ve şimdiki anları yeni bir dünyanın yan etkileri değil ama tam da geleceğin tanımlanmasıdır. Sloane Crosley, The New York Times Book Review Critic’s Take
Anılar, kaybolma ve hikayelere ilişkin bu ilk roman, insanın derisine işliyor. — Minneapolis Star Tribune
Unutulamaz ve beklentilerin dışında özgün bir hikaye BUL BENİ. Okudukça kendini içeri sokuyor, muhteşem bir düzeye ise kendimizi arama ve endişelerimiz konusunda erişiyor.— Tiffany Gibe
Bitirdikten çok uzun süre sonra bile tınısı bitmeyen, yanlızlık ve aşk konusunda tedirgin edici ve sıradışı bir roman.— Fanny Blake, The Daily Mail