Ünlü yazar ve çevirmen Ender Gürol’un kısa öyküleri, insanın yeryüzü serüvenini, iç dünyasının hayata bakan gizemli yönlerini özgün bir duyarlılıkla yeniden keşfe çıkıyor. Şiir tadında yazılmış bu öyküler Türkçe’nin derin imkanlarını trajik olanın emrine ustaca veriyor.
Göğe ellerini kaldırarak hayatın şarkısından yoksun kalmamayı dileyen, düşlerine koşup kendi karanlığında güneşi arayan kızlar, bataklığın kıyısında benliğin gömülme korkusu, bir yangının ardından gittikçe hafifleyen ruh, ıssız bir cennet bahçesinde erişilemeyen meyve yüklü dallar, kaynağını arayan bilinç... ve benzeri imgeler, Ender Gürol’un öykülerini etkileyici bir büyüye dönüştürüyor.