On Üç Sıfır Sıfır, zor zamanların ve mekânların görkemli bir hikâyesi. İçinde, bir diğerini kucaklayan küçük ve etkili anlatılar, canı fena halde yananların sessizliği ve olup bitene tanık olan eşyaların kelimeleri var. Bunların üzerinde ise, Ercan y Yılmaz'ın anlatıyı anlatılanın duygu yoğunluğuyla örtmeyen, soğukkanlı, ustaca tercihleri ve sonuna kadar hızlı bir öykü tekniği. Normal şartlar altında, bir kitabı okura taşırken bu denli ululama ifadeleri kullanmazdık ama eğer bu kitap dile gelseydi, "Ben bir öykü kitabı değilim", derdi, "Çok fena bir öykü kitabıyım," derdi. Çok fena, çünkü zaman zaman y Yılmaz'a içten içe kızıyorsunuz, "Anlattıklarınızın şiddeti, nasıl hem bu kadar soğukkanlı biiçimde gerçekçi hem de nasıl bu düzeyde yazınsal kılınabiliyor," diye.