Deprem, Hatay, Dayanışma
“İnsanların gönül bağı kurması açısından dayanışmanın somut hali o ateşin etrafında gözüküyordu aslında. Çünkü böyle olunca insan gidip çalışıyor, yorulduğu zaman gelip oturup başkasıyla sohbet ediyor. O kalkıyor işini yapıyor, bitirince yine orada oturup çayını içip başkasıyla sohbet ediyor. E ne olmuş oluyor? Hem bir taraftan çalışma, dayanışma, işin değeri bu, ama bir taraftan da sosyal hayat devam etmiş oluyordu.”
6 Şubat 2023 depremleri, büyük can kaybıyla, devletin kriz yönetimindeki ağır problemlerle ve süregiden mağduriyetlerle, sarılamayan yaralarla konuşuldu. Oysa bir de, çok güçlü bir dayanışma ve umudu yaşatma uğraşı var. Özellikle, ihmale uğradığı duygusuyla adeta ikinci bir deprem yaşayan Hatay’da kendisini gösteren bir veçhe, bu. Serkan Turgut, Yıkımdan Umut Çıkarmak’ta, bize Hatay sahasının bu yüzünün yanı sıra, gönüllülerin çalışmasının ve “Kolektif Koordinasyon” adıyla örgütlenen öz yardım faaliyetinin, orada bir hayat kurduğunu gösteriyor. Kitap, Hataylılık-Antakyalılık-Samandağlılık kimliklerinin, ayrımcılığın ve demografik mühendislikle ilgili endişelerin deprem sahasında oynadığı role de eğiliyor. Yıkımdan Umut Çıkarmak, “umut etmekten yorulmayanların ülkesi”nden, “iyiliğin bulaşıcılığından” kesitler sunuyor.