“İşler ciddileşip kötüleşmeye başladığında sevgi her zamankinden daha fazla önem kazanmaz mıydı? Dünyada ne kadar ahlaksızlık gördüysem düzeltmek için o kadar iyi olmak istedim. Belki başkaları aptal olduğumu düşünürdü ama benim için doğru olan buydu.”
Frankensteinın Oğlan adındaki oğlu, bir yıl öncesine kadar insanlarla hiç tanışmamıştı. Oysa şimdi, Doktor Frankenstein’ın soyundan gelen “insan” ailesiyle birlikte İsviçre’de yaşıyor. Daha doğrusu yaşıyordu; ta ki insanlığa karşı işlediği suçlar nedeniyle uzun zaman önce bir adaya kapatılan çılgın dâhi Doktor Moreau kendisinden yardım isteyene kadar…
Moreau, Oğlan’dan, hayvan-insan melezi yaratıklardan oluşan ordusuna katılarak insan toplumunu devirmesine yardımcı olmasını ister. Böylece Oğlan bir seçim yapmak zorunda kalır: Ya sapkın doktorla işbirliği yaparak canavar dostlarını kurtaracak ya da evreni yöneten insanları korumaya çalışacaktır.
Oğlan bu kusurlu ve mükemmel dünyayı, onu bölmekle tehdit eden savaştan korumak için her şeyi yapacaktır. Ancak bu uğurda nelerden vazgeçmesi gerekecektir? Dahası dünya, kurtarmaya değecek bir yer midir?