... Sosyete boşanmalarını, çapkın zina davalarını, hışırdayan etekleri, canlı, zevkli parfümleri, hovarda kadın bakışlarını, kendilerini güçlü sanan, bazen de hafif boynuzlu şık beylerin nekes veya cömert cüzdanlarını, sıcak, kabul, ümit ve hayalleri bir tarafa iterek, sırtımda ceza kanunu, heybemde ceza hukuku, kendimi, köylere, dağlara, cinayetlere, kan gütmelerin ortasına, Anadolu topraklarına, yoksul mezralara, iyi, güzel, çirkin, mert ve namert insanların ciğerlerine attım...