1989-91 yılları arasında Sosyalist sistemde yaşananlar kapitalizme kolay bir zafer kazandırmış görünüyor. Kapitalizm, 70 yıldır mücadele ettiği sosyalizm yıkılırken ayakta kalmayı başarmıştır. O halde “ekonomik sistemler” adı altında bir disiplin gereksiz, anlamsız hale mi gelmiştir? “Sosyalizm, uygulanabilirliği bulunmayan bir ütopya idi ve bitti. Artık yalnızca piyasa ekonomilerinin işleyişi ile ilgilenebiliriz.” diyebilir miyiz? Bu durumda sosyalizm ile ilgimiz yalnızca eski sosyalist ekonomilerin “geçiş” sorunları ile sınırlı olacaktır.
Kuşkusuz bu tür bir yaklaşım en hafif deyişle büyük bir kolaycılık olacaktır. Sosyalizm bir düşünce olarak en az liberalizm kadar eskidir. Daha eşit, özgür ve adil bir toplum gibi özlemler her ne kadar tanımlanması güç ve büyük ölçüde normatif ise de insanlık kadar eskidir, öte yandan sosyalizm, gerek bir düşünce olarak gerekse 1917 yılında Sovyetler Birliği’nin kurulması ile uygulama alanında kapitalist sistemle bir yarışım içinde olmuştur. Kapitalist sistemi pekçok yönde etkilediği gibi, içine düştüğü bunalıma kadar ekonomik olarak oldukça başarılı bir performans göstermiştir. Bu dönem içinde Sovyetler Birliği, bir kapitalizm öncesi tarım toplumundan, sanayi devrimini çok önce gerçekleştirmiş ülkeler düzeyine gelebilmiştir. Bu ekonomik başarının toplumsal maliyetleri ve neden sürdürülemediği kitapta ele alınmaktadır. Ancak bütün bunları vurgulamamızın nedeni, en azından kapitalist sistemi önemli ölçüde etkilemesi ve insanlığın büyük bir bölümünün 70 yıl bu sistem içinde yaşamış olması nedeniyle sosyalizmin “incelemeye değer” olduğunu göstermektir.
Ekonomik sistemler kuşkusuz belirli ekonomik düşünceler üzerinde temellenmişlerdir. Bu nedenle kitabın konusu iktisadi düşünceler tarihi olmamakla birlikte, sınırlarını zorlamamaya çalışarak bu alana girmek kaçınılmaz olmuştur. Konuya ilişkin temel kavram ve tanımlar ele alındıktan sonra her iki sistem düşünce düzeyindeki temelleri, bu düşüncelerdeki değişimler ve uygulamadaki evrimi ile ele alınmıştır. Kuşkusuz her ekonomik düşünce ortaya çıktığı ekonomik ortamın koşullarından etkilenir. Ancak özellikle kapitalist sistem için kuramsal gelişmelerin mi uygulamanın mı önce geldiğini belirlemek gerçekten güç görünmektedir.