“Nereden duymuşsa duymuş adını Ebabil koymuştu, Ebabil’in bir kuş olduğunu o amca söylemişti, onu evine alan, yıkayan, koklayan amca.
O küçücük bir çocuktu, eve gelen adamların hangisinin babası olduğunu hiç bilmedi, merak da etmedi, ağabeyler, amcalar eve geldiğinde sevinirdi, çünkü o zaman annesi ona gofret alması için para verip bakkala yollar, eline de bir paket ıslak mendil verip, evin önünde oturmasını sımsıkı tembihlerdi.”
Usta yazar Işıl Özgentürk son kitabı; Türkiş Dekameron ile okurlarına yıllar sonra yeni bir Işıl Özgentürk portresi sunarken, satırlarıyla da onları yeniden sarsmaya hazırlanıyor.
Başına Buyruk Öyküler ve Bütün Mutlu Aileler bölümlerinden oluşan Türkiş Dekameron Özgentürk’ün keskin gözlem gücünden, duru dilinden güç alan, alabildiğine gerçekçi, kimi zaman mizahi unsurlar taşısa, ironisiyle öne çıksa da alabildiğine iç acıtıcı öykülerden oluşuyor. Yazar çoğunlukla yaşandığından emin olduğumuz ama gözümüzü kapatmayı seçtiğimiz, umursamadığımız acılarla, tutkularla, endişelerle, hırslarla, hikayelerle dertleri olan karakterleri odağa aldığı anlatılarından bir seçki sunuyor.
Türkiş Dekameron etkileyici ve usta bir yazarı yeniden tanımak ve unutulmaz öyküler okumak isteyen okurlar için çarpıcı bir okuma deneyiminin kapılarını aralıyor.
