Zaferin tadını almış bir asker…
Zaferden sonra mağlubiyeti tatmış olan yine aynı asker…
Üstelik hem yurt topraklarının hem de istiklalin kaybedilişidir bu.
Nihayet mağlubiyetle sonuçlanan bir savaştan dönerken yollarda gördüğü yoksulluk ve acizlik manzaralarına şahit olan bir aydın ve bu sorumlulukla kurtuluş ateşine ilişkin kıvılcım bekleyen bir ruhun bekleyişidir bu…
“Mahşerin Galibi”, Çanakkale’de zaferin, Cihan Harbindeyse mağlubiyetin acısını tatmış ve sonrasında Millî Mücadele’ye katılan, milletin azim ve kararını kendi içinde de taşıyan ve böylece zaferi tadan bir ihtiyat zabitinin görevini başarmanın verdiği huzurla yaşadıklarının anlatımıdır.
1918-1925 arasındaki Türkiye’de “Mahşerin Galibi”, zaferden sonra asker üniformasını çıkarıp yeniden sivil kimliğine büründükten sonra uğruna savaştığı ve harabata dönmüş yurt toprağını yeniden mamur etmek için kendisi gibi genç Cumhuriyet’e genç bir mühendis olarak omuz veren Ali’nin hikâyesidir.