Bugün kapitalizmin emperyalist aşamasından nitelik bakımından farklı karakteristik çizgilerle ayrılan, kapitalizmin temel çelişkilerine uluslararası bir nitelik kazandıran emperyalist küreselleşme evresindeyiz. Bir üretim tarzı krizi olarak tespit ve tarif ettiğimiz emperyalist kapitalizmin varoluşsal krizinin yaşandığı tarihsel momentteyiz. Toplumsal, siyasal, ekonomik çelişki ve çatışmaların derinleştiği, devrimci patlama öğelerinin biriktiği, ezilenlerin devrimci başkaldırılarının frekanslarının sıklaştığı iklimdeyiz. Bütün alametler Ekim Devrimi’ni ve zaferiyle açtığı çığırı düşürüyor akla. Ekim Devrimi çağının ayırt edici özelliklerini kavrama, teorik, politik, programatik sonuçlar çıkarma ve devrimci dinamikleri devrimin zaferi uğruna seferber etme yönleriyle güncel bir yol bilgisi ve yordam sunuyor. Bölgesel devrimlerle başlayıp ilerleyerek bir dünya devrimini ve kurtuluşun yegâne yolu olarak sosyalizmi bir kez daha emekçi sınıfların ve ezilen halkların ufkuna taşıyor. Ekim şafağının tarihten mücadele süreklerinin deneyim ve derslerinden süzülüp gelen ışık huzmeleri yeni ekimlere uzanan yolu aydınlatmayı sürdürüyor.
