Tiyatro ve müziğin konuşulduğu bir evde dünyaya gözlerini açan, Abdülhak Hamit Tarhan’ın isim babalığını yaptığı, başka deyişle "doğuştan sanatçı" biridir Gülriz Sururi. Çok küçük yaşta yuttuğu "sahne tozu" bütün hayatı boyunca etkisini sürdürmüştür. Türk edebiyatının ölümsüz yazarlarından Haldun Taner, onun için şunları söyler: "Bana ‘Gelmiş geçmiş tanıdığın en iyi beş kadın sanatçıyı say’ deseler, ilk beşin arasına hiç tereddütsüz Gülriz’i de sokarım. Neyyire Neyir, Bedia Muvahhit, Heyecan Başaran, Yıldız Kenter’in yanı sıra. Onlarla birlikte. Talihli olduğunu kabul etmek lazım. Genleri bakımından bir kere. Ana ve babasının operetçi oluşu, küçük yaştan kulis kokusunu ve tozunu alışı. Sonra en büyük kozu olan sesi."
"Kıldan İnce Kılıçtan Keskince" yalnızca yıllarını tiyatroya vermiş bir sanatçının anıları değil, bir yanıyla Türk tiyatrosunun yüzyıllık tarihi, bir yanıyla ise Türk entelektüel yaşamının tanıklığı.