Ağır ağır topladım valizimi. Yanaklarımdan süzülen yaşları elimin tersiyle silip boğazımda düğümlenen jilet gibi hıçkırığı yutmaya çalıştım. Kendimi habersizce yeni bir başlangıcın sonuna hazırlıyordum. Ufak bir sıyrıktan kaçıp, yara bere içinde bırakıyordum içimdeki umutları. Valizime doldurduğum gözyaşlarımı da alıp geri dönüyordum yeni bir başlangıcın kötü sonuyla. Sevgilim, biz mümkün olandan kaçarken imkânsıza tutulduk. Biz birbirimize ne kadar yaklaşsak o kadar uzaklaştık mutluluktan. Kollarımı iki yana açıp, içimdeki boşluktan bırakıyorum şimdi. Ben mavinin en karanlık tonunu yaşıyorum... Gidişini izlerken kalbimin orta yerine Azrail bir bıçak sapladı. Ölmedim ama yaşamıyorum da…