Bu metni bir sahaf gezisine borçluyuz. Üsküdar’da bir sahafta küçük bir sandık içerisinde karşımıza çıkan, elyazısıyla yazılmış sayfalar, müsveddeler, not kâğıtları, defterlerden oluşan “evrak-ı metruke” ve bazı eşyalar bizi sıra dışı bir yolculuğa çıkardı... Ya genel çerçevesi iyi düşünülmüş, gerçekle hayalin iç içe geçtiği “fantastik” bir anlatıyla karşı karşıyayız ya da inanılması güç görünse de kazı yapmayı gerektirecek kadar önemli doğaüstü bir vakanın ipuçlarıyla…