Sait Faik Abasıyanık bir öyküsünde “Yazmasam deli olacaktım,” demiş.
Ben ise ne kendime herhangi bir söz vermiş ne de yazmayı hırs edinmiştim. Zaten yazmasam da deli olmazdım. Çevremdekiler yazmalısın dediler ben de yazdım. Farklı konularda, deneme türündeki yazılarımı sohbet kıvamında vermeye çalıştım.Umulur ki gönüllere dokunur.*“Aralarında herhangi bir engel bulunan iki yakayı birbirine bağlayarak, yolu bir yandan ötekine eriştirmek için yapılan yapılara köprü deriz. Bu engel bazen su olur, bazen uçurum bazen de bir başka yolun üstü olur. Her iki yakada bekleyenler ya kavuşmayı beklerler ya da çarpışmadan, çatışmadan hızla geçmeyi. Fiziksel olarak erişilmez veya aşılmaz denilen nice engelleri aşan köprüler inşa edilmiştir. Peki aralarında manevi bir engel olduğu düşünülen iki insan yani iki gönül arasına nasıl köprü kurulur?”