Ticaret, tarih boyunca Avrupa için olduğu gibi, AB için de önemli olmuş, zenginlik ve refahın kaynağı olarak görülmüştür. AB için ticaret politikası, ekonomik ve ticari gücü yoluyla dünya ticaretinde temel aktörlerden biri olmanın aracı olduğu gibi, kendi entegrasyonunun gelişimi ve derinleşmesi için de çok önemli bir politika alanıdır. Bu nedenle dünya ticaretindeki gelişmeler ve AB’nin dünya ticaretindeki yeri, Birlik için önemlidir. Üçüncü küreselleşme dönemi olan 1980 sonrasında üretim sürecinin dünya çapında parçalanması, küresel bir üretim ağının oluşturulması ve çok uluslu şirketlerin faaliyetlerinin yoğunlaşması dünya ticaretinde küreselleşme sürecini hızlandırmıştır. Bir yandan gelişmekte olan ekonomilerin hızla büyümesi, öte yandan ihracat bileşimlerinin sanayi lehine değişmesi teknolojik gelişmelerin de etkisiyle hızla küreselleşen dünya ticaretinde rekabetin artmasına neden olmuştur. Bu gelişme, dünya ticaretinin en dinamik sektörü olan sanayi ihracatında AB gibi gelişmiş ekonomilerin paylarının azalmasına yol açmıştır. 1990’lı yılların ortalarından itibaren, özellikle de 2000’li yıllarda, üçüncü küreselleşme döneminin söz konusu etkileri daha fazla hissedilmeye başlanmıştır. Kuruluşundan bu yana dünyanın en büyük ekonomik entegrasyonu olan AB, son yıllarda dış ticaret politikasını rekabet edebilirliğin yeni ihtiyaçlarına göre uyarlamaktadır. Bu çerçevede çalışma, dünya ticaretinde artan küresel rekabet ortamında AB’nin yeri ve dış ticaret politikasındaki dönüşümü analiz etmek amacıyla yapılmıştır. Kitabın öğrencilere, bu alanda çalışanlara ve konuya ilgi duyanlara yararlı olmasını dilerim.