Askeri Tarih Dizisi
Tarihin en büyük savaşlarının ayrıntılı dökümleri, hasım kuvvetlerin stratejileri, taktikleri, askerî harekâtın düğüm noktaları.
Dünyadaki çeşitli orduların üniforma, teçhizat, tarih ve teşkilatı, geçmişleri ve bugünleri. Osmanlı donanmasının gemileri ve denizcileri, Trablusgarp ve Balkan Savaşları ile 1914-18’de Karadeniz ile Çanakkale’deki harekâtı.
Osmanlı donanması 20. yüzyılın başı itibariyle geçmişinin adeta bir gölgesi haline gelmiş; “Avrupa’nın hasta adamı” adı takılmış imparatorluğun vaziyetini yansıtan üzücü bir duruma düşmüştü. Yıllar boyu süregiden kayırmacılık ve ihmal neticesi Osmanlı donanmasının elinde bir avuç köhnemiş gemi kalırken imparatorluğun potansiyel düşmanları hem sayıca hem de askeri kuvvet bakımından giderek artmışlardı. 1878’den sonra Rus Karadeniz Filosu yeniden inşa edilmiş ve İtalya ile Yunanistan’ın yayılmacı emeller besleyen bölgesel deniz güçleri olarak ortaya çıkışı durumun aciliyetini bir kat daha arttırmıştı. İmparatorluğun bekası açısından donanmanın kapsamlı bir yenilenmeye tabi olması gerektiği açıktı. Dolayısıyla Osmanlı donanması, selametin anahtarı olarak gördüğü devrin nihai deniz silahına, yani drednotlara gözünü dikti. Ne var ki bu iddialı planlar, dramatik sonuçlar yaratan bir süreç neticesi asla gerçekleşemediler ve 1911-18 arasındaki savaşlarda imparatorluğun denizden savunulması, cesaretten yana eksiği olmayan Osmanlı denizcileri ile Alman müttefiklerinin adeta insanüstü denecek çabalarına kaldı. Ryan Noppen, titiz bir araştırma ile hazırladığı elinizdeki eserinde 1910’larda Osmanlı idarecileri ile halkını saran savaş gemisi ateşini mercek altına alıyor; Osmanlı donanmasının son büyük savaşlarını idari, teknik, taktik ve stratejik yönleri ile inceliyor.