Hayatın Güldüren Yüzü
Bazı sanat dalları vardır ki, izlerken, hakkında konuşurken, dinlerken, en neşeli ya da en kederli anımızda bize eşlik etmesini isteyip mırıldanırken arkasında yatan kahramanı bilmeyiz.
Tıpkı sinema, tiyatro, operet gibi: Hepimiz izlediğimiz filmlerden sonra sinema salonundan ayrılırken ya da perde kapanmadan, bizleri selamlayan ve ellerimiz kızarırcasına ayakta alkışladığımız bütün oyuncuları, çalan müzikleri hemen hatırlarız. Muhtemelen bu yazıyı okurken de aklınızdan onlarca sinema ve veya tiyatro oyuncularını saymaya, hatta şarkılarını bile mırıldanmaya başladınız belki o anılarınıza kaydettiğiniz filmlerin. Peki, kaçının müziklerini yapanı hatırlıyorsunuz? Hatta biraz daha ileri gidelim; şimdi size “Senede Bir gün, Seven Ne Yapmaz, Aşktan da Üstün, Son Hıçkırık” desem belki içinizden mırıldanmaya bile başlarsınız.
Sadık Şendil kim desem mesela?
Ya da bir başka soru sorsam: Ya bu filmlerin senaryoları yazılmasaydı? Şarkılar yazılmasaydı? Ya güfteler... diye soruları sıralasam...
İşte böyle başladı maceramız. Perde kapandığında görünen kahramanlar, izleyenler tarafından alkışlanırken, sahnedeki kahramanlar da alkış tutarlar, muhtemeldir ki o alkışlar da sizlere görünmeyen kahramanlar içindir. Rejisinden, set çalışanına, yapımcısından senaryo yazarına...
Sadık ŞendilL veya kendisinin de onur duyduğu haliyle Sadık Abi.
Yaşamı boyunca çektiği maddi ve manevi her türlü sıkıntı ve acıya rağmen yazdığı senaryoların filme çekilmesi için hiç kapı çalmamış, hatta senaryosunu kullanıp telif haklarını ödemeyenler için yeğeni Celit’in “Neden alacağını istemiyorsun enişte?” sorusuna “Bu camiada Sadık Abi diye isim yapmak kolay değil. Para yüzünden bu isme leke süremem” diyecek kadar da onurlu bir şahsiyetin unutulmaz baş yapıtlarından bazıları; Türk tiyatrosunun kült eserlerinden “Kanlı Nigar”, “Yedi Kocalı Hürmüz” ve bugün hala TV ekranlarından bize mesaj veren o filmlerden öne çıkanlar: Mavi Boncuk, Şaban Oğlu Şaban, Süt Kardeşler, Neşeli Günler, Bizim Aile, Hababam Uyanıyor, Hababam Tatilde, Hababam Sınıfta Kaldı, Sürtük, Dikkat Kan Aranıyor, Salak Milyoner, Gülen Gözler, Bir Millet Uyanıyor, Ne Olacak Şimdi, Oh Olsun, Sev Kardeşim.
Numan Aydınoğlu
Sadık Şendil için uzun uzadıya yazı yazmak niyetinde değilim. Çünkü ondan sadece iyi oyun yazmak, iyi senaryo yazmak, iyi mizah yazmak konusunda bir şeyler öğrenmedim. İnsanlık konusunda da pek çok bilgi edindim. Onu tek kelimeyle anlatmak istiyorum: “ustam”dı.
Müjdat Gezen
Yazdığı pek çok tiyatro oyunları ve Film senaryolarıyla seyirciyi uzun yıllar -ve hala- mutlu eden, benim de birlikte çalışmak onuruna eriştiğim Türkiye’nin değerli yazarı SADIK ŞENDİL’in yaşamı, eserleri, anıları bu kitapta toplandı.
Bunu da yazar dostum Numan Aydınoğlu başardı.
Sadık Şendil’i tanıyanlarla uzun görüşmeler yapan, eserlerini tek tek inceleyen, geniş bir araştırma sonucu bu de- ğerli yazarımızı renkli yaşamıyla ve ilginç anılarıyla okura tanıtan sevgili Numan Aydınoğlu’nu içtenlikle kutluyorum.
Kandemir Konduk
Nasıl tükenirse yana yana kandil
İşte öyle söndü koca Sadık Şendil
Derler ki dünya iki kapılı han
Şendil’in mirası aşüfte-i cihan
İki eseri var bizlere yadigâr
Yedi kocalı Hürmüz’le, Kanlı Nigâr
Ağrısı sızısı arttı günden güne
Avutayım diye dedim bir gün kendisine
Görünüşe göre fiziğin çok iyi
Bir of çekip Sadık Şendil şöyle dedi;
“coğrafyam zayıf tarihten korkum yok fiziğim çok iyi ama kimyam bombok”
Aziz Nesin