Almanya’da havanın ‘puslanmaya’ başladığı yıllar. İdeolojik cepheleşmeler giderek keskinleşmiş, şehir faşistlerin iktidarına doğru sürüklenmektedir. SA milisleri şehre hâkim olmaya başlamış, sosyalistler, komünistler ve anti-faşistler arasında gerginlik gün be gün tırmanmaktadır.
Berlin’de solunan bu ‘ağır’ hava, toplumun çeşitli kesimlerinden insanların portreleri eşliğinde birinci tekil şahıs bir dille anlatılır. İngiliz yazar Christopher Isherwood’un Berlin’de geçirdiği dört yılın ardından kaleme aldığı bu kitap, yazarın en iyi romanlarından biri olarak kabul edilir. Hoşçakal Berlin, ünlü Kabare filmine de esin kaynağı oldu.