Hollywood’un en yeni yıldızı Jonathan, yeni bir süper kahraman serisinin başrol oyuncusu olarak şöhretle baş etmeye çalışıyordu. Kendi şeytanlarıyla savaştığı sırada paparazzi ordusu peşini bir anlığına bile bırakmıyordu. Bir markette müdür yardımcısı olarak çalışan Kennedy, beş yaşındaki kızıyla birlikte tekdüze bir hayat yaşıyordu. Her gün işe gittiğinde korkunç magazin dergileri etrafını sarıyor, kapaklarındaki kötü şöhretli bir çocuğun yüzü ona musallat oluyordu. Onlar çok farklı hayatlar yaşayan bir adam ve bir kadındı. Fakat durum her zaman böyle değildi. Bir zamanlar onlar çizgi romanlar üzerinden bağ kuran ve beklenmedik şekilde birbirlerine âşık olan bir oğlan ve bir kızdı. Kennedy Garfield lisede Jonathan Cunningham’la tanıştığında, onun trajik bir kahramanın tüm özelliklerine sahip olduğunu anlamıştı. Kısa bir süre sonra umutlu bir şekilde kurdukları hayallerin peşinden koşmaya karar vermişlerdi. Ancak hayaller bazen kâbusa dönüşebiliyordu. Aradan yıllar geçtikten sonra paylaştıkları tek şey, babasının en sevdiği süper kahramanı oynadığını bilmeyen bir kız çocuğuydu. Jonathan hatalarını telafi etmek için yanıp tutuşuyordu, listesinin en başında onun için her şeyden vazgeçen kadın ve henüz tanışmadığı o küçük kız vardı.
