Zaza tarihi yazımında karşılaşılan en büyük problem yazımındaki ideolojik eğilimlerdir. Tarihçiler, eserlerini kaleme alırken ideolojik kalıplarla hareket etmemeli, sübjektif değerlendirmelerden kaçınma-lıdır. Bu yapılmadığı taktirde yapılan çalışma kurgu olur. Ulus devlet inşa sürecinde, Zazaların, Türk ve dillerinin Türkçe olduğunu göstermek amacıyla birçok kitap yazdırılmış ve araştırmacıların önü tıkanmıştır. Zaza tarihi alanında çalışma yapan birçok araştırmacı bu dönemde üretilen tezlerin etkisi altında kalmış ve sübjektif bir yaklaşım sergileyememiştir. Hasan Reşit Tankut, Afet Ilgaz, Ziya Gökalp, M. Şerif Fırat, Nazmi Sevgen ve Hayri Başbuğ, Zazaların Türk kökenli olduğu yönünde onlarca uyduruk tez üretmiştir. Zaza tarihi ve Zazaca üzerine çalışma yapan araştırmacıların, bu yöndeki uyduruk tezlerden uzak durmaları elzemdir.
Zazalar ve Zazaca üzerine çalışan araştırıcılardan bazıları, Türkçü tezlerin etkisi altında kalarak eser kaleme almakta ve bilgi kirliliğine sebebiyet vermektedir. Aynı yaklaşımı Kürt ulusal hareketinin etkisi altında kalan araştırmacılarda da gözlemlemek mümkündür. Onlar da, Zazaları Kürt; Zazaca’nın ise Kürtçe’nin bir lehçesi olduğunu ispatlamak saikiyle hareket etmekte ve bu alanda bilgi kirliliği yaratmaktadır.