İş Hukuku ve Sosyal Politika Öğretilerinin Sosyal İnsan Haklarıyla İmtihanı 1938-2015
Sunuş'tan
Sözler değil yazılardır aslında, Gök kubbede hoş yada nahoş seda bırakan!
Âyinesi yazıdır akademisyenin lafa bakılmaz!
Zamanında söylenmeyen düşünce, ne denli doğru olursa olsun, artık saygın değildir!
Zamanında söylenen, ancak sonra unut(tur)ulan düşünce de, ne denli doğru olursa olsun, artık saygın değildir.
Eleştiri, bilimin onsuz olmazı, sanki tuzu biberidir.
Özeleştiri ise, bir erdemdir! Eleştiriyi sindirebilmek de!
Sonuç'tan
Sanıyorum ki, yönelttiğim eleştirilerin temelinde, insan hakları konusundaki duyarsızlık var!
Çünkü sosyal insan hakları ulusalüstü hukukunun "makûs talihi" eninde sonunda değişecek!
Çünkü sosyal insan haklarına hak ettiği duyarlılığı gösterenler, sorunları insan hakları perspektifinden inceleyenler çoğalacak Damlaya damlaya da olsa!
Umuyorum ki Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvurularda verdiği kararlar, sosyal insan hakları ulusalüstü
hukukunun bu "makûs talihi" için bir dönemeç olacaktır! Bu, artık geri dönüşü olmayan bir süreçtir! "Makûs talih"
değişmeye başlamıştır! Ne öğreti, ne yargı göz ardı edebilir! Ne de, kuşkusuz, yasama, yürütme ve kamu yetkilileri!
(Tanıtım Bülteninden)