Bir dönemin, özellikle 1950’li, 1960’lı yılların Türk sinemasına damgasını vurmuş unutulmaz oyuncularının dünyasına gireceksiniz birazdan. Gong sesini duyduğunuzda ışıklar sönecek, bütün zamanların en dev kadrolu siyah-beyaz belgeselini izlemeye başlayacaksınız: Unutulmayan Yüzler-Starlar... Oynadıkları unutulmaz filmlerle, o filmlerdeki başarılı oyunculuklarıyla bütün bir toplumu, kuşakları etkilemiş ‘esas kız’lar, ‘esas oğlan’lar, jönler, jöndamlar…
Yeşilçam’ın unutulmaz filmleri, o filmlerin unutulmaz oyuncuları hepimizi büyülü dünyalarına almışlardı. İnançlı sinemacıların, her biri doğal yetenek olan oyuncuların imkânsızlıklar içinde ortaya çıkardıkları filmler halk tarafından beğeniyle izleniyordu. Melodramlarda ağlayan seyirci, macera filmlerinde ‘esas oğlan’ın kötü adamı dövdüğü sahneleri, filmin kahramanını alkışlıyordu. Seyirci Kral Ayhan Işık’ı, Çirkin Kral Yılmaz Güney’i, Malkoçoğlu Cüneyt Arkın’ı, Karaoğlan Kartal Tibet’i alkışlarken, kötü adamlar yuhalanır, ıslıklanırdı.
1970’li yılların başına kadar sürdü bu durum. Sonra büyü bozuldu…