Kırklı yaşların bir kadın için ne kadar önemli olduğunu şairin dediği gibi "Bu derde düşmeden" anlayamazsınız. "Eyvah hayat akıp gitti yanımdan. Ey gafil kadın sen ne yaptın bunca zaman? Bak yaşlanıyorsun," durumuyla karşı karşıya kaldığımda çılgınlar gibi oraya buraya saldırmaya başladım. Alejandro bıçağı Pablo‘nun vücudundan çıkartırken mırıldandı, "Hayat acıtır çocuğum" Ev kadının depresyonu öyle bildiğiniz normal depresyon değildir. Evde hayat gerçek anlamıyla durur. Tam bir genel grev havası hakimdir ortama. O üç çocuğun, Denizlerin ölümüyle benim de çocukluğum bitti. Ajanslar bunu dünyaya duyururken hayatlarımıza kokutucu bir kelime eklenmişti: İdam. "Gücün elinde olması bağımlılık yapan bir şey değil mi? Hele bu güç dünyayı değiştirme gücüyse," diyerek gülümsedi Emina. Acıtmak... Ne acıtır insanın canını? Ve kim belirler acının kurallarını? Musa Hasret‘i adeta kolundan sürükleyerek yatak odasına sokarken üç küçük kız hiçbir şey olmamışçasına televizyon izlemeye başladılar. Acaba Cevat Şakir bu hale geleceğini bilse ne derdi? "Yokuşun başına geldiğinde Bodrum‘u göreceksin. Durma kardeşim burada, yoksa rezil edeceksin."