Oku, Ağla, Düşün ve Uyan" başlığı altında bir giriş kısmı ile başlayan kitabın alt başlıklarında, toplumun farklı kesimlerine hitap edildiği, bu kesimlerin vazife ve sorumluluklarının hatırlatıldığı, çekilen sıkıntıların dile getirildiği ve bunlara yönelik çârelerin sunulduğu görülür. Dolayısıyla bu eseri, Balkan facialarından çıkarılacak derslerle, devletle birlikte Türk ve Müslüman toplumun yeniden toparlanabileceği ümîdine yönelik bir çalışma olarak değerlendirmek yerinde olacaktır. Zîrâ, eserde intikamın yalnız silahla alınamayacağı, sanatın, ticaretin, ziraatın da bir silah olduğu ve bu yolla da pekâlâ başarılı olunabileceği belirtilmektedir. Buradan, çok çalışmayı, daha bilgili, daha zengin daha dirayetli olmayı anlamak gerekir. Bu sebeple bu kitap, basit bir "propaganda" ve "ötekileştirme" çabası olarak görülemez. Aksine, "millî bir şuur ve hâfıza inşâsı" olarak değerlendirmek, su uyur düşman uyumaz atasözüne uygun olarak, devamlı uyanık bulunmayı öğütleyen yakın geçmişten yükselen bir ihtâr belgesi olarak görmek daha yerinde olacaktır.