Nathalia’nın, babasıyla çok fazla gurur duyduğu söylenemez. Her şeyden önce babası, kızının gittiği her okulda sürüyle takma adla çağrılmasına yol açan o gülünç soyadının sahibidir. Ama Nat’in dertleri bununla bitmez: İçi çerçöp dolu külüstür minibüsü, berbat esprileri ve DJ’lik merakıyla babası kızını arkadaşlarının önünde her an utandırma yeteneğine de sahiptir.
Ailece şehrin başka bir bölgesine taşındıklarında Nat için her şeye yeniden başlama fırsatı doğar: Yeni okulunda, eski takma adlarını ve babasının sakarlıklarını kendinden uzak tutmaya ve sınıfın popüler kızlarıyla arkadaş olmaya kararlıdır.
Bu defa her şey iyi olacak gibidir... Ta ki sınıfın (ve muhtemelen dünyanın) en yaramaz çocuğunun yanında oturmak zorunda kalıncaya ve müdür yardımcısının babasının eski arkadaşı olduğunu öğreninceye kadar...