...Cennet diye bir yer yoktur; sadece keyfi ıstırap vardır. Ölümden sonraki hayat da yeryüzündeki hayat kadar acımasız ve gelişigüzeldir -tek farkı sonsuz olmasıdır. Bundan kaçış yoktur. Karma diye bir şey yoktur. Adalet diye bir şey yoktur. İyilerin zor bir yaşamın ardından huzur bulacakları Elysian Tarlaları diye bir yer yoktur. İlahi düzen diye bir şey yoktur. Sadece kaos vardır. Şu an size ifşa edebileceğim Ruh Hakikati şudur: Tanrı, yeryüzündeyken tüm hayatımı adadığım Tanrı, yoktur...
...Sadece bir tek Efendi vardır, o da kaosun ve karanlığın Efendisidir. O İblis´tir. Yani Şeytan´ın ta kendisi.
Dünyanın milyonlarca müride sahip, en son teknoloji ile donatılmış, ilk ve tek sanal kilisesinin lideri Xavier Accosta´nın ağzından çıkan bu sözler tüm dünyada dalga dalga yayılan bir şok etkisi yaratır. Kargaşa, kıtlık, savaş ve ölüm getirecek olan Dört Atlı dünyaya salınmış, insanlığı bekleyen büyük kıyamet gelip çatmıştır...
Ölümden sonra bizi ne bekliyor?.. Hiçlik... Ya da beyin dalgalarını okuyabilen bir cihaz geliştiren genç ve yetenekli bilim adamı Miles Fleming öyle zannediyordu: ta ki kardeşi ölümünden dakikalar sonra onunla konuşana dek... Hiç vakit kaybetmeden harekete geçen Fleming kendini akıl almaz bir çılgınlığın ortasında bulacaktır. Hem kendi hem de tüm insanlığın ruhunun kurtuluşu için doğru yanıtlara ulaşmak zorundadır; o güne dek inandığı her şeyin yanlış olabileceği anlamına gelseler bile...
Lucifer inancın ve bilimin sınırlarını zorlayıp en gizli kalmış korkularımızı gün yüzüne çıkartırken bizleri teknolojinin göz alıcı dünyasında ışık hızında bir yolculuğa çıkartıyor.