"Okulun giriş kapısına geldiğimde yüksek sesle gülen, uzun boylu öğrenciler gördüm. 'Ben bir yetişkinim' tarzında sohbet ediyorlardı. Kendimi, yuvasından yeni çıkmış bir kedi yavrusu gibi hissettim ve koşarak eve kaçmak istedim. Size bir şey itiraf edeyim mi? Ergenlik çağındaki uzun boylu gençler arasında ortaokul birinci sınıf öğrencisi olmaktansa, ilkokul birinci sınıfların üzerine basmamak için dikkat eden ilkokul son sınıf öğrencisi olmayı tercih ederim."
Güs ortaokul dünyasına adım atıyor ve başı yine dertten kurtulmuyor. Ona hâlâ bebekmiş gibi davranan annesi, üniversite sınavına hazırlanan abisi, oyuncaklarından kurtulmasını söyleyen babası, sevgilisine nasıl davranması gerektiğiyle ilgili konuşup duran ablası, acımasız müdür ve müdür yardımcısı, çok fazla ödev veren öğretmenler, sınıftaki baş belası öğrenciler, okuldaki ergenler, kızlar… Bastıbacak büyüyor ve ona göre büyümek amma zor!
Sempé ve Goscinny'nin Pıtırcık'ına büyük bir saygıyla…