İnsan nasıl da birdenbire hiç farkına varmaksızın uykuya dalabiliyor. Ölmek gibi bir şey! Uyumaya hazırlanırken film hazırlanıyor. Adeta aynı perdede üst üste bir çok film seyrediliyor. Ansızın perde donuklaşıyor. Filmler üst üste çakışmaya, yavaşlamaya başlıyor. Donuk, buğulu bir camın ardından seçilen kırmızılar, maviler, pembeler ve yine maviler.. Ölüm de böyle olmalıydı. Uykuya dalar gibi. Ama derin, çok derin bir maviliğe...