Şair, devrimci, yazar, örgütçü, hapishaneci, kavgacı, mimar, sosyalist Nail V. ömrünün ikinci yarısında durulurken, insanın kızılından doğanın yeşiline dönüşen çevre dostu kimliğini vurguladı. Nail V. 20. yüzyılın ikinci yarısında Nail Çakırhan'a dönüştü. İkisinin de kimliği birdir: Nail V, insanın, Nail Çakırhan doğanın sömürülmesine karşı savaştı. -İlhan Selçuk, "Sencil Felsefenin Güzelliği", Cumhuriyet, 2 Nisan 1997- Nail'in politik görüşleri ve mücadelesi ortadadır, ancak asıl önemli olan onun doğuştan ince bir şair ruhuna, kabiliyetine sahip olmasıdır. Türkiye Komünist Partisi'nde şiir yazanlar oldukça fazladır, oysa şair olanlar yalnızca Nazım Hikmet ve Nail V'dir. Bir sonraki kuşakta Enver Gökçe ve Ahmed Arif unutulmamalıdır. -Rasih Nuri İleri- Çakırhan şiirden kopmuştu. Belki yarım yüzyıl olmuştu şiir yazmayalı... Mimar mıydı? Mimardan başka bir şeydi. Ağa Han ödülünü kazandığı zaman bazı çevreler mimarlık öğrenimi yapmadığını ileri sürerek küçümsemişlerdi. Mimarların en büyüğü Mimar Sinan mimarlık öğreniminden geçmiş gibi! -Oktay Akbal, "Nail V.'den Çakırhan'a", Milliyet, 13 Mayıs 1997 Çakırhan; yüreğinde, kafasında eşit ve özgür bir dünya görüşünü yitirmemiş, ömrü boyunca bu yolda uğraş vermiş ve ağır bedeller ödemiş bir aydınımız. İnsanlık birgün Nail Çakırhan'ın düşlediği dünyaya ulaşacak. -Mehmet Esatoğlu, "Hoşgeldin... Yürüyelim", Evrensel Kültür, Ekim 1997- Nail V., Ekim Devrimi'nin gerçeğini yerinde, ama yükseklerde değil üniversitede öğrencilik, fabrikada işçilik ederek kavramaya çalışır. Yurduna döner. Birikimlerini kendi toprağında tohumlar. -Canan Yücel Eronat, Cumhuriyet, 16.10.1998