Bu çalışmada “Asıl/gerçek İslâm felsefesi kelâmdır.” ifadesiyle formüle edilen indirgemeci söylem eleştirel bir yaklaşımla değerlendirilmiştir. İslâm felsefesi, kelâm ve tasavvuf disiplinlerinin hiçbirinin diğerinden daha İslâmî olmadığı, her birinin aynı değer ve derecede İslâmî olduğu, hiçbiri diğerine göre vazgeçilebilir olmayan disiplinler olduğu kabulünden hareketle; bu eserin teklifi, İslâm felsefesinin, kelâm ve tasavvuf ile birlikte İslâm düşüncesi paradigmasını oluşturan üç kurucu unsurdan biri olarak kabul edilmesi gerektiğidir. Esas itibariyle; kelâm İslâm felsefesi değil kelâm, İslâm felsefesi de kelâm değil İslâm felsefesidir.