Arzu Gökkuşağı terimi, Boal’in, ‘estetik mekânının’, yani sahnenin gücünü inceleme, içselleşmiş baskıları ortaya çıkarma ve daha geniş bir bağlama oturma amacıyla tasarladığı teatral teknik ve alıştırmaların toplamına karışılık gelir. Boal’e göre hiçbir his, coşku veya arzu insanda saf halde bulunmaz, daima birbirlerine karışmış haldedirler. Söz konusu teknik onları ayrıştırıp açık hale getirmemize yardımcı olur. Bu yüzden “Gün ışığı kadar berrak” sözüne Boal’in yanıtı şudur: “Hayır, bize yalan söyleyen gün ışığı kadar karanlık; bize doğruyu söyleyen gökkuşağı kadar berrak.”
Boal, uygulanabilir oldukları durumlarda, önceki tekniklerini de (ajit-prop, Görünmez Tiyatro, Forum Tiyatrosu ve diğerleri) hâlâ önemser ve kullanır. Arzu Gökkuşağı’nın temel yaklaşımına göre sorunlar üzerine düşünmek çözüm bulmak kadar önemlidir. Sorunlar üzerine düşünmenin kendisi terapötiktir; sorunla ilgili bir şey yapmaya yönelik olarak atılmış bir adımdır. Sorunlara düzenli olarak ışık tutan bir terapi, tanım olarak çözümü araştıran ve çözümü bulduğunda sona eren bir terapiden daha dinamiktir.