3. Kısım
Muallim Naci (D. 1849 - Ö. 1893) 19. yüzyıl Klasik Osmanlı edebiyatının en önemli temsilcilerinden biridir. Asıl Adı “Ömer Naci” olan, eserlerini bazen “Ömer Hulusi” adıyla kaleme alan Muallim Naci’nin önemi ve ünü, edebi eserlerinin niteliğinden çok, son dönem dil ve edebiyat tartışmalarında klasik olandan yana tutum alması ve 44 yıllık yaşamına özgün veya çeviri, manzum veya mensur onlarca eser sığdırabilmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Onun müderris-muallim, mütercim (çevirmen), yazar ve şair kimlikleri yanında musahhih (düzeltmen) kimliği de vardır. Başka bir deyişle, Muallim Naci bazı eserlerin de musahhihidir. Durum böyle olunca Muallim Naci’nin yaşamı ve eserlerinin kısa tanıtımları bile başlı başına çalışma konusu olmuştur. Görece yakın dönemlerde yapılan bu çalışmalardan ilk akla geleni, A. Uçman’ın Muallim Naci (Toker Yayınları, 100 Büyük Edip, 100 Büyük Şair Serisi İstanbul 1974) adlı çalışmasıdır. Ardından C. Tarakçı’nın Muallim Nâcî Efendi ve Eserlerinden Seçmeler (Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1994) ve İ. Kocakaplan’ın Muallim Naci (Kapı Yayınları, İstanbul 2007) adlı çalışmaları dikkati çekmektedir.
Belirtildiği Muallim Naci yalnız müellif, çevirmen, yazar ve şair kimliğiyle değil musahhih kimliğiyle de öne çıkmaktadır. Kendisi yaş grupları açıkça belirtilmemiş olmakla birlikte çocukları hedefleyen 5 adet kıraat (okuma) kitabının da musahhihidir. Söz konusu kitapların üzerinde, zaman zaman kitapçı, zaman zaman yayıncı, zaman zaman da “mü’essis” gibi görünen Kitapçı Arakel (Tozluyan Efendi) adı dikkat çekicidir. Bununla birlikte, bu kıraat kitaplarında ne kadarlık bir katkının Kitapçı Arakel’e, ne kadarlık bir katkının ise Muallim Naci’ye ait olduğu açık değildir. Ayrıca Muallim Naci’nin yaptığı “tashih”in nitelikleri, başka bir deyişle neyi, ne ölçüde “tashih” ettiği de açık değildir: Muallim Naci metinlerin seçilmesine ve düzenlenmesine mi yardımcı olmuştur, metinlere edebi bir katkı mı sunmuştur, yoksa metinleri dil kullanımı veya yazım özellikleri bakımından mı düzeltmiştir? Belki de bu “tashih” katkısının niteliği ve miktarı açık olmadığından, belki de Muallim Naci’nin dönemindeki şöhreti bakımından, edebiyat dünyasında bu kıraat kitaplarının Muallim Naci’nin doğrudan doğruya kendisine ait olduğu izlenimi vardır. Ayrıca, örneğin Millî Kütüphane Ulusal Toplu Kataloğu’nda bulunan onlarca nüshanın bazılarıyla ilgili açıklamalarda Muallim Naci’nin genel olarak “yazar”, Kitapçı Arakel’in ise “yayıncı” olarak kaydedilmiş olması da bu durumun bir sonucu olsa gerektir.