"Kültür" ve "medeniyet" yalnız şimdi ve sadece Türkiye’de değil, kullanılmaya başlandıkları zamandan itibaren ve bütün dünyada kafaları karıştıran müphem kavramlardır. Sosyal Bilimlerin farklı dallarında eser veren pek çok bilim insanı, sezgilerine, sahip oldukları değerlere ve kulaktan dolma anlayışlara istinad ederek bu iki kavramı tanımlamaya çalışmışlardır. Oysa bilimde fikir, doğru ve yanlış olmaktan önce tutarlı ve bilimsel olmalıdır. Şimdiye kadar ortaya konan pek çok yaklaşımın yetersizlik ve tutarsızlığı sağlam ve kuşatıcı bir teorinin ürünü olmamalarından kaynaklanmaktadır. Bu eksikliği teşhis eden yazar "kültür" ve "medeniyet"i yepyeni ve özgün bir teori çerçevesinde kavramlaştırıyor. Öncelikle bugüne kadar vazgeçilmiş olan teorileri tahlil ediyor, sonra da bunlardan doğan boşluğun yerine kendi teorisini inşa ediyor. Kültür ve medeniyet kavramları hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler kadar, bu kavramları bildiğini zannedenlerin de mutlaka okuması gereken bir kitap.