Amok Koşucusu, Stefan Zweig'ın yapıtlarının çoğunda olduğu gibi psikolojik bir temel üzerine oturtulmuş etkileyici bir hikâye. Endonezya'dan Avrupa'ya giden bir gemide, kalabalık ve kargaşadan sıkılan anlatıcı, kuytu bir köşede bir adamla karşılaşır. Ürkek ve çekingen tavırlı bu adam da diğer yolculardan kaçıp oraya sığınmıştır. Avrupalı bir doktor olan ve yedi yıldır Endonezya'nın küçük bir köyünde adeta sürgün hayatı yaşayarak doktorluk yapan bu adamın orada tanıştığı ve ister istemez macerasına ortak olduğu, sonra da arkasında bıraktığına inandığı gizemli bir kadın, beklenmedik anda yeniden karşısına çıkacak ve doktorun kaderini değiştirecektir. Zweig'ın usta kaleminde çarpıcı, etkileyici, unutulmaz bir hikâyeye dönüşen Amok Koşucusu, Satranç ile birlikte onun unutulmaz yapıtlarının başında geliyor, okurun belleğinden uzun zaman çıkmıyor.