Bir Hayalin Gerçek Tarihi
Kendisini terk eden karısını bulmak umuduyla gizemli K. kentine gelen Emir, esrarengiz hikâyelerle çevrelenmiş bir evde bulur kendini. Kentlilerin “Merhamet Evi” dedikleri bu gizemli yer bir çeşit düşkünler evidir. Burada ruhlarını sağaltmaya çalışan insanlar oturup birbirlerine gördükleri şiddeti, savaşı, ülkenin her yanına yayılmış çürümeyi, ölümleri, intiharları anlatırlar. Savaşta kocasını kaybetmiş Elif'in Osmanlıca yazdığı İblisname adlı güncesini çevirmeye başlayan Emir, bu esrarlı kentte karısını ararken adeta bir işaretler girdabına kapılır ve hayatımızın içine gömüldüğü esrara doğru yol alır. Yakın ve uzak tarihimizin, günlük yaşantımızın şaşırtıcı ayrıntılarına kadar uzanan İblisname bir labirent; düşle gerçeğin, umutla umutsuzluğun çarpıştığı, masalsı imgelerle dolu bir arayışın romanı.
Romanı okurken hep Franz Kafka’nın Dava romanıyla bir bağlantı kurmaya çalıştım, aslında hep orada duran bir şeyi ancak roman bitince farkına vardım. (...) İblisname, doğadaki adalet duygusu anlamında bence başarılı bir roman. Gerçek ile gerçeküstünün dumanlı nitelikte buluşması diyebiliriz buna.
-(Asuman Kafaoğlu-Büke / Dünya Kitap)
İblisname, üstüne yapılacak pek çok değerlendirmenin yanında, son zamanlarda yazılmış romanlar arasında yeni bir romancıyı sıra dışında tutmaya yetecek dil ve anlatım biçimine ve dilindeki zenginliği adamakıllı zorlayan anlam zenginliğine sahip. Her satırında okurun gözlemlerini aşağı çeken yoğunluk ve zengin çağrışımlarla örülmüş ki, İblisname’nin en önemli özelliği bu.
-(Semih Gümüş / Milliyet Sanat)