Bu kitaptaki yer alan yedi mektup, adlı adınca söylemek gerekirse, alışılmış anlamıyla yazılmış mektuplar değildir ve birisine ya da özel bir okur kitlesine seslenmemektedir. Kime gönderiliyorlar? Erkek ya da kadın, tek ya da çoğul, genç ya da yaşlı, varsayımsal ya da mevcut, şimdi burada ya da gelecekte, zamanın oyunu içindeki ilingesel yerlerde saklanan düşünürlerden çok, düşünme ve yaşam denen muammanın olduğu kadar düşüncenin de deneyimini yapma tehlikesini göze alanlara seslenmekteler. Zamanın anlayışı içinde ve ötesinde, kendini dayatan ve düşünmeye yönelten şeyin, onunla radikal biçimde ilgili olarak sorun oluşturduğu kişiye seslenmektedir. Bir yönlendirme gibisinden bir şeyler sunmaya çalışıyor.
Kostas Axelos, XX. Yüzyıl felsefesinde, düşünce tarihinde, yarattığı sentez nedeniyle alabildiğine özgün bir yerde duruyor: Marx’la Heidegger’e eşit mesafede, materyalist düşünceyle ontolojik soruşturma arasında bir nokta bu. Axelos’un yapıtı, üç dilde (Fransızca, Almanca, Yunanca) gelişmiş, “gezegen boyutunda düşünme”ye yönelmiştir. 1960’lı yıllarda kurduğu ünlü Arguments dergisinde, yarım yüzyıldır süregiden kitap dizisinde çağın karmaşasının anlaşılmasına ve yorumlanmasına dev katkılar getirmiş, sahne ışıklarından uzak durmayı seçmiş bu düşünür, en olgun kitabıyla ilk kez dilimizde.