Bir nörologtan hikâyeler
Uluslararası mafya onu tehdit ediyor, çünkü o çok fazla şey biliyor. Mafyanın bir üyesi akşamları gardırobunun tepesinde oturmuş onu gözetliyor. Bazen bunların sadece sanrıdan ibaret olduğunun o da farkında ama o hiddetli bir intikam savaşına girişiyor... Flört hoş bir oyun -herkes oyunun kurallarına uyduğu sürece. Ama ya kadının yüzleri tanımamak gibi çok ender bir hastalığı varsa? Ve adam tekrar karşılaştıklarında kadın onu tanımadığı için bunu kadının yanına bırakmayacaksa... Bunadığına karar verilen bir bürokrat bakanlıktaki görevinden emekli edilir. Yetmezmiş gibi karısı tarafından da terk edilir. Yoksa bütün bunlar, yeni bir hayatın yolunu açacak planlanmış fırsatlar mı? Her şey, bir milletvekili danışmanının yüzündeki kırışıklıkları yok etmek için estetik ameliyatı olmasıyla başlar. Ve kısa süre sonra ağırbaşlılığı ve ciddiyetiyle tanınan şahsın her türlü ahlaki ve sosyal değerlerle bağını koparmasını beraberinde getiren bir skandala dönüşür. İnsan beyni kadar hayret verici şey pek az. Onunla düşünüyoruz, onunla hissediyoruz; o bizim kişiliğimizin merkezi. Bir nörolog, bu organın hastalıklarından kaynaklanan inanılmaz çok sayıda şaşırtıcı, dokunaklı ve hatta oldukça tuhaf kaderlere tanık oluyor. Dr Christopher Kessler meslek hayatı boyunca karşılaştığı vakalardan yola çıkıyor. Yüzü Olmayan Adam’da yer alan hikâyelerden beyin rahatsızlıklarının bir insanın kişiliğini nasıl değiştirebileceğini ve o insanın hayatını nasıl yerle bir edebileceğini anlıyoruz.