Barınma ile başlayan mekân oluşturma süreci gerek özel gerek kamusal alan için kolektif belleğin yansımaları olarak devam etmiştir. Geçmiş zamanlarda yaşayan insanların medeniyetlerinin, inançlarının ve kültürlerinin yaşam akışında ortaya çıkan eylemleri, tasarım ürünlerini oluşturmaktadır. Mekân oluşturma süreci, barınma eylemi ile başlasa da zaman içerisinde giderek özelleşmiş ve her eylem için inşa edilen farklı kimlikler üstlenmiştir. Konut, gereksinimler ile birlikte özelleşerek ofis, hastane, kültür merkezi gibi mekânlara evrilmiştir. Binalar eskidikçe koruma kavramı gelişmiş, özel olanı geleceğe taşıma kaygısı ve kamusal alanda ortak zaman ve eylemi yürütme isteği baş göstermiştir. Böylece mimarlık; kent, bölge ve ülke ölçeğinde, mühendislik; sosyoloji, tarih, psikoloji gibi birçok farklı disiplinlerle ilişkilendirilmiştir. Bu kitap ise mimarlık disiplininde geçmiş ve günümüze dokunabilen “modern” ve "tarihî" kent ölçeğindeki yapılı çevreler üzerine çalışmalar sunmaktadır.