New York’ta düzinelerce insan tuhaf koşullar altında kaçırılmış, pek çoğu bulunamamıştır. Kurtulanlardan biri olan ve kafa derisi yüzülmüş halde bir parkta ortaya çıkan Julia, cehennemden kaçtığını ve bizzat Şeytan’ı gördüğünü iddia eder. O sırada Saint Edwards Kilisesi’nin sunağı da kanla yıkanmaktadır…
Eski profil uzmanı Joshua Brolin’in de yardımıyla soruşturmayı yürüten genç polis Annabel O’Donnel, yeni bir ilahi varlığın, Caliban’ın yüceltildiği gizemli bir tapınağın izlerine ulaşır. Peki, bu topluluğun amacı nedir? Kafa derileri yüzülmüş tam altmış yedi insanı gösteren şok edici fotoğraflar ne anlatmaktadır? Soruşturma ilerledikçe, kendilerini akla hayale sığmayacak bir canavarlığın ortasında bulurlar. Yapmaları gereken tek şey, hastalıklı bir adamın zihnini kavrayabilmektir.
Maxime Chattam, eşsiz üslubuyla Karanlığın Soluğu’nda son derece esrarengiz ve bir o kadar da dehşet verici bir dünyaya kapı aralıyor.