“Psikoloji biyolojik bir bilimdir; sosyal bilim değildir” diyen Yılmaz Özakpınar, buna rağmen insan ruhunun en karmaşık yönlerini ve insanın sosyal niteliğini psikolojinin konusuna katıyor. Yazar, şaşırtıcı görünen bu yaklaşımın gerekçelerini açıklıyor ve “bilim” olduğunu söyleyen her disiplinin, kendi konusuna uygun teknikler kullanmakla birlikte bilimlerin ortak genel metodunu ve bilimsel bilgiyi kurma stratejisini paylaşmak zorunda olduğunu belirtiyor. Bu kitap, bir temel bilim olarak psikolojinin içerdiği önemli kavramları ve problemleri eleştirel bir incelemeye alıyor. Doktrinci behaviorizm mengenesinden kurtulan çağdaş psikolojinin, Darwinizm, materyalizm ve pozitivizm etkisinden hâlâ kurtulamadığını vurgulayan yazar, bu görüşlerin bilimsel teori değil ideoloji ve metafizik iddia olduğuna işaret ediyor. Bu etkiler altında yanlış tasarlanmış bir objektiflik gayretiyle insanın hayvanlarla aynı düzlemde görüldüğüne dikkat çeken Özakpınar, insanın ayırt edici niteliğinin sembollerle düşünme yetisi olduğunu ve bu yeti sayesinde insanın yalnız çevrenin bilincinde olmadığını, “bilincinde olduğunun da bilincinde olduğunu” belirtiyor. Yazara göre objektiflik, sübjektif görüneni inceleme dışı bırakmak değil, gözlenebilir deneysel davranış kanıtlarına bağlayarak anlamaya çalışmaktır.