Etik-Estetik Bir Paradigma
Félix Guattari’nin aramızdan ayrıldığı 1992 yılında yayımlanan bu son kitabı, gerek filozofun öznellik, semiyotik, şizoanaliz, ekonomi ve politika gibi üstüne çalışma yürüttüğü muhtelif alanlara dair analizinin genel bir toparlanışı niteliğindeki sunumu gerekse güncel politik gidişata ve geleceğe dair öngörülerinin en kuvvetli ifadelerinden biri olması bakımından gerçek bir entelektüel miras niteliği taşıyor. Bir ömürlük psikoterapi ve militanlık tecrübesinin en rafine ifadesine ulaştığı bu kitapta Guattari, gölge oyununu anıştıran klasik altyapı-üstyapı ayrımını bertaraf eden ve genelleştirilmiş bir tercüme edilebilirlik kıstası temin ederek bileşenlere özgü heterojenliği ezip geçen Varlık, Tin, Mutlak, Gösteren, Sermaye, İyi, Tanrı, Güzel gibi aşkın göndergelerin altını oyan kolektif öznelliğin makinesel heterogenezinin peşinde. Katı uzam-zamansal sınırlandırmaların hafiflediği o kaozmik geçidin psikotik aurasının gizemlerinde dolaştığı, Evrenin dört ontolojik işlevi olan cisimsiz Evrenleri, makinesel Filumları, Akışları ve Varoluşsal Yeryurdları incelediği eser boyunca Guattari, öznelliğin kapitalist yersizyurdsuzlaşma eşiğinin kendi maksimine ulaştığı zamanımızın ötesine doğru nasıl bir tekilleşme kıvılcımı oluşturabileceğimizi soruşturuyor. Öznelliğin muhafazakâr bir yeniden-yerliyurdlulaşması için sermaye tarafından seferber edilen arkaizmler, ekolojik krizin göz ardı edilemez vahameti ve Sovyetler sonrası solun akameti gibi çeşitli garabetlerle son kez hesaplaşıyor.
Militan, anti-psikiyatr ve filozof Félix Guattari (1930-1992), dünya genelinde Gilles Deleuze’le ortak çalışmalarıyla tanınsa da, Fransa’da daha ziyade tıp, toplum ve politikadaki hâkim anlayışlara karşıtlığıyla bilinmektedir. Gençliğinde savaş karşıtı hareketin içinde yer almasıyla başlayan yolculuğunda özellikle iki şey belirleyici olmuştur: psikiyatri alanındaki insan ilişkilerini değiştirmeye duyduğu istek ve Stalinist olmayan aşırı sol içindeki politik faaliyetleri. Lacan’ın gözde öğrencilerinden biri olarak girdiği psikiyatri alanında, özellikle Jean Oury ile tanışmasından sonra, kurumsal psikoterapiye karşı eleştirel bir duruş geliştirir. 1950’de, ölümüne kadar çalışacağı La Borde kliniğini kurar. Ruh hastalıklarına ve tedavi alan ile tedavi eden arasındaki ilişkiye dair geleneksel anlayışları kökten dönüştüren girişimlerin içinde yer alır. Oury ile birlikte, La Borde’da hastaların kliniğin kolektif hayatına ve yönetimine katılımını teşvik ederler. Cezayir Savaşı sırasında anti-kolonyal mücadeleye katılır. Mayıs 68, politik faaliyetine şüphesiz yeni bir boyut katar. İtalyan hükümetinin terörizm suçlamasıyla hedef aldığı otonomistlere destek verir. Özgür radyo hareketinin parçası olan Fransa’daki Radio Tomate ve İtalya’daki Radio Alice’den araştırma gruplarına kadar, politik niteliği sabit pek çok oluşumda yer alır. 1968’de tanıştığı Gilles Deleuze’le birlikte, felsefe, psikanaliz ve politika alanlarını bugün de etkilemeye devam eden Anti-Oidipus (1972) ve Bin Yayla’yı (1980) kaleme alır. Diğer başlıca eserleri: Psychanalyse et transversalité. Essais d’analyse institutionnelle (1974), L’inconscient machinique. Essais de schizo-analyse (1979). Türkçede yayımlanmış eserleri: Üç Ekoloji, Hil Yay., 1990; Nakaratlar, Dost Kitabevi, 2009; Franz Kafka’nın Altmış Beş Düşü, Monokl, 2012; (Gilles Deleuze ile birlikte) Anti-Ödipus, Bilim ve Sosyalizm Yay., 2012; Kafka Minör Bir Edebiyat İçin, Yapı Kredi Yay., 2000 ve Felsefe Nedir?, Yapı Kredi Yay.,1993; (Toni Negri ile birlikte) Bizim Gibi Komünistler, Otonom Yay., 2006; Kaçış Çizgileri, Otonom Yay., 2014; Moleküler Devrim, Otonom Yay., 2020.