1919 Ocak ayında Alman militarist timleri tarafından Alman Komünist Partisi'nin kurucusu olan Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht'in linç edilerek katledilmeleri, aynı zamanda gelecekteki Nazizm'in yükselişinin uğursuz bir habercisi idi. Daha sonraları devrimci liderlerin katledilmeleri, dünyanın birçok yerinde taklit edilen bir yöntem olacaktı. 1921 yılında, tam 2 yıl sonra, yine bir Ocak ayında Türkiye Komünist Partisi kurucusu olan Mustafa Suphi ve arkadaşları, militaristlerin organize ettiği bir linç ortamı ile karşılaşacak ve karadeniz'in karanlık sularında Teşkilat-ı Mahsusa elemanları tarafından katledileceklerdi.
Rosa Luxemburg'un ulusal soruna ilişkin görüşlerin eleştiren birçok yayın olmasına karşın, onun kendi metinlernin çevirisine ulaşmak mümkün değildi. Şu anda Türkiye'de güncelleşen milatarizm tartışmaları ise, Türkçe olarak ilk kez yayınlanan Liebknect'in SEÇME YAZILARI ile zenginleşiyor.