Sezaryen masum değildir…
ABD de dahil “gelişmiş ülkelerde” bile sezaryen sırasında ölen annelerin sayısının doğal doğumda ölen annelerden dört kat fazla olduğunu biliyor musunuz?
Her dört bebekten birinin sezaryenle doğduğu bugünkü dünyada Türkiye en çok sezaryen ameliyatlarının yapıldığı ülkelerden biridir. Dünya Sağlık Örgütü’nün yüzde 15’i geçmesin dediği sezaryen oranı bazı özel hastanelerde yüzde 90’ı geçiyor, kamudaki oran da yüzde 40’tan aşağı değil.
Bilimsel çalışmalar normal doğumun daha sağlıklı olduğunu gösteriyor ama buna rağmen artık pek çok kişi, özellikle de genç anne adayları, daha kolay ve risksiz olduğunu zannederek sezaryeni tercih ediyor. Oysa bu durum bilinçsizliğin, bilgisizliğin sonucudur. Annenin ve/veya bebeğin sağlığının tehlikeye girdiği anda bir “kurtarma ameliyatı“ olarak mükemmel bir yöntem olan sezaryenin gereksiz yere yapıldığında hangi riskleri beraberinde getirdiği ne yazık ki anne adayları tarafından bilinmemektedir.
Sorun sadece ameliyattan kaynaklanan riskler değildir; anne ve bebeğin doğal doğum sürecini yaşamalarının ikisinin de sonraki hayatını ve ilişkilerini pozitif etkilediği artık araştırmalarla kanıtlanmıştır. Örneğin, anne sevgisi ile doğum sancısı arasında bir bağ olduğu, normal doğum sırasında “sevgi kokteyli” oksitosin hormonunun salgılandığı artık biliniyor…
Bir kurtarma ameliyatı olan sezaryen nasıl “normal” ve “güvenli” doğum haline geldi?
Sezaryen neden bazı ülkelerde yüzde 10’un altındayken, diğerlerinde yüzde 50’yi aştı?
Sezaryenle doğan bebek ilk hangi mikroplarla karşılaşır?
Sezaryenden sonra emzirmek kolay mıdır?
Sezaryenin çocuğun psikolojik/fiziksel sağlığıyla ilgili uzun vadeli tehlikeleri nelerdir?
Vajinal doğum olmadığında anne ve bebek neler kaybeder?
Acil sezaryen ve isteğe bağlı sezaryene nasıl yaklaşılmalıdır?
Sezaryenin beynin büyüme sürecindeki etkileri nedir?
İnsanlık sezaryenle varlığını sürdürebilir mi?
Suda doğum ve ev doğumu alanında devrim niteliğinde uygulamalar yapan hümanist doktor Prof. Michel Odent’in bu kitabı sezaryen konusunda yeni bir dönemi başlatmıştır. Zengin bilgilerinin yanı sıra çarpıcı değerlendirmelerinden ve eleştirilerinden sadece doktorlar veya anne adayları değil doğumla ilgili olan, ailesine yeni bir üyenin katılmasını bekleyen herkes yararlanacaktır…