Günümüzde parasal ya da fon akımları sınır tanımamaktadır. Ayrıca; dünyada sürekli olarak faaliyette bulunan tek bir Pazar bulunmaktadır. O da finansal pazarlardır. Kaynakların bulunduğu yerde yatırım kararları alınır. İşletme bilimi açısından da bakıldığında, bütün projelerin finanse edilmesi, var olan kaynakların da yatırıma dönüştürülmesi gerekmektedir.
Fon yönetimi hem işletmeler açısından hem de finans kesimi açısından önem taşımaktadır. Bu bağlamda; nakit ya da fon fazlalıklarını değerlendirme alanı portföy yatırımlarıdır. Portföy yönetimi, birikimleri ya da fon fazlalıklarını değerlendirmek üzere hedeflenen getiriyi elde etmek amacıyla riziko ve getiri uyumlaştırılmasını sağlayarak en uygun menkul değer karmasını gerekli finansal kararları alarak sürekli bir şekilde yürütmektir. Bu çalışmada, salt pay senedine dayalı portföy yönetimi temel alınmıştır. Daha sonra çalışmalarda tahvile dayalı portföy yönetiminin dahil edilmesi amaçlanmaktadır.
Bu çalışma dört bölümden oluşmaktadır:
Birinci bölümde portföy yönetiminin kuramsal temelleri incelenmiştir. Burada, ilgili yazında yer alan portföyün başlangıç modelinden hareket edilerek davranışsal finans ve Pazar etkinliği konuları da incelenmektedir. İkinci bölümde; varlık seçimi (asset allocation) kararlarına temel olan bileşenler yanında varlık sicim süreci incelenmektedir. Varlık seçiminde amaç olarak seçilen performans ve bununla ilintili getiri ve riziko kavramlarına değinilmekte ve nasıl ölçülecekleri de gösterilmektedir. Pay senedi yatırımları rizikoludur. Nerde riziko varsa, önlem alınması gerektiğinden hareket edilerek üçüncü bölümde, portföy sigortası incelenmektedir. Dördünce bölümde ise, amaç olarak belirlenen performans ölçülmesi konusu incelenmektedir. Portföy yönetimindeki başarının ölçülmesinde iki önemli kaynak bulunmaktadır: (1) Portföy yöneticisi, (2) Ekonominin kendi gelişme seyri. Dolayısıyla, bu bölümde performansın ölçülmesi yanında performans ayrıştırılması da incelenmektedir.