Jane Austen'ın cesaretini ve hiciv yeteneğini gözler önüne seren bu roman, 19. yüzyıldaki sınıfsal farklılıkları ve kadınların hapsedildiği ataerkil bakış açısını bir ailenin yaşamı üzerinden analiz ediyor. Gurur ve Önyargı'nın önemi, yazarın gözlem gücü ve ironisinin bir sonucu olarak toplumsal tüm eleştirileri bir aşk hikâyesinin arkasına gizlemeyi başaran kurgusudur. Okur, Darcy ile Elizabeth arasındaki ilişkinin izlerini sürerken taşralı aileler ve soylular arasındaki uçurumların boyutlarıyla da yüzleşir. Aynı zamanda ruhban sınıfındaki kişilerin ne ölçüde yozlaşabileceğine dair ipuçlarıyla karşılaşırız. Gurur ve Önyargı, kadınların evlilik konusunda söz söyleme ve miras hakkına karşı yazılmış değerli bir eleştiridir. Romandaki "kız kardeşlik" kavramı ve kardeşler arasındaki dayanışma, Jane Austen'ın, İngiliz Edebiyatı'nın önemli feminist kadın yazarlar arasında gösterilmesinin nedenlerinden biridir.