Heinrich Cornelius Agrippa (1486-1535) Rönesans felsefesinin önde gelen filozoflarından biridir. Üç kitaptan oluşan yapıtı “Gizli Felsefe“(De Occulta Philosophia) bütün Batı okültizmini etkilemiştir. Bu nedenle büyüyle, içrekçi gelenekle ilgilenenlerin okuma listesinin başında yer alır. A. Dürer gibi bir ressamı, A. Schopenhauer gibi önemli bir filozofu, çağdaş psikolojinin öncülerinden C. G. Jung’u da etkilemiştir.
Gizli Felsefe (De Occulta Philosophia) 1509 ile 1510 yılları arasında üç kitap olarak yazıldı. Doğal Büyü’yü ele alan 1. Kitap’ta idealar dünyasıyla bizim dünyamız arasındaki bağlantılar, etkileşimler vurgulanır. Her nesnede kendi ideasının güçleri vardır. Gerçekte bu dünyada buyruk yürüten bütün ilişkiler, böylece neden sonuç ilişkileri de ideaların kendi aralarındaki bağlarından, etkileşimlerinden kaynaklanır. Doğal nesnelerin özel düzenlemeleri ideaları etkiler, onlar da bu dünyada istenen sonuçları üretir.
Büyü Felsefesi, Rönesansın Platoncu bilimi diye tanımlanabilir. Tycho Brahe, Kepler, Bruno gibi başka Rönesans bilgin ve düşünürlerinin de az çok içinde olduğu bu akım, Galileo’nun doğanın matematikselleştirilmesine dayalı bilim anlayışının benimsenmesiyle birlikte tarih sahnesinden çekilip bir alt akıntı olarak varlığını sürdürdü.