Hıristiyanlığın Tarihsel ve Sistematik Analizi
“...Gelin, Tanrı'nın zatına dair bizi şimdiye kadar kördüğümün ötesine götürmemiş eski sorularımızı terk edelim. İnsana, insanın görev ve sorumluluklarına dönelim. Zaten bu görev ve sorumluluklar, Tanrı'nın istediklerinden başka bir şey değildir. Bırakalım, kim olmak istediğine, Tanrı kendisi karar versin! Bütün insanların öncelikle ilahi iradeyi yerine getirmede birleşmesi mümkün, hatta gerekli değil midir?”
“...Şimdi soruyoruz: Hıristiyan dünyası İslam dünyası ile bu rasyonel temele dayalı olarak iletişim kurma davetini kabul edecek midir? Hıristiyanlar, Tanrı'nın iradesinin dünyada egemen olmasını sağlama uğruna, sürekli bir epoche içinde, kendi dogmatik teolojisinin öğretilerini askıya almaya hazır mıdır? Müslümanların ahlak yasaları çerçevesinde evrensel bir kardeşlik kurma çabasına karşılık vermeye istekli midir?”
İsmail Raci Faruki
“…Dr. Faruki'nin bu kitabı, bizi kendimize gerçekten dürüstçe bakmaya zorlamaktadır. Rahatsız edici bir pratik olsa da, bunu yapmamız elzemdir. Hıristiyan olmayan okuyucular ise, bu eseri başka yönlerden aynı derecede tahrik edici ve aydınlatıcı bulacaklardır
…Birçoğumuz, bu eserin çeşitli dinlere mensup din adamları arasındaki ciddi tartışmaların başlangıcı olaca-ğına inanıyoruz. Ve biliyoruz ki, insanlığın geleceği de büyük ölçüde bu tartışmalara bağlıdır.”
Stanley Brice Frost
“…Yazarın, İslam adına ileri sürdüğü birçok geniş savı veya onun Hıristiyan ahlakının yüce savunucularına yönelik kapsamlı eleştirilerini tartışmaktan bilinçli olarak ve özenle kaçındım.
“…Buradaki amacım; Dr. Faruki'nin kitabının yayınlanmasını önermemin nedenlerini açıklamak ve bir Müs-lüman akademisyen tarafından kadim ve modern yazarların yazdığı şekliyle Hıristiyan ahlakını değerlen-dirmeye yönelik bir ilk girişime, Hıristiyan okuyucuların dikkatini çekmektir. “Kitabı okurken irkilecekler ve bu irkilmeler, onların Müslüman ve Hıristiyan akıllar arasında hâlâ var olan bariyeri fark etmelerini sağlaya-caktır. Bu yüzden, Dr. Faruki'nin diyalog çağrısı çok daha önemlidir.”
Hendrik Kraemer
