Yönetim, sadece akademik bir çalışma alanı olarak değil, toplumsal yaşamın her anında açıklandığı/bilindiği iddia edilen, ancak bağımsız bir disiplin olarak özellikle araştırma nesnesine ilişkin tartışmaların sürdüğü bir olgudur.
Bu olgunun açıklanmasına yönelik çabalar, günümüzde ağırlıklı olarak yönetimin, öznenin bilinçli bir tasarımı olarak ele alınmasına dayanmaktadır. Yönetimin bu şekilde irdelenmesi ise toplumsal gerçekliğin dışına soyutlanmasına, kökenini kaybetmesine neden olmaktadır.
Toplumsal gerçekliğe uygun olarak yönetime ilişkin bilgiler oluşturulurken aslında, "nasıl yönetmeli" sorusuna yanıt aranmaktadır. Bu şekilde ortaya çıkan yönetim bilgisi de devletli yaşamda karşılaşılan sorunlara çözüm aramaktadır. Dolayısıyla toplumsal gerçeklikteki dönüşüme ve yaşananlardan çıkardıkları sonuçlara göre toplumlar, yönetime ilişkin alanı düzenlemektedirler.
Bu çerçevede kitapta, öncelikle Alman feodalitesi ele alınacak, ardından toplumsal gerçeklikteki değişimle birlikte Alman prenslikleri, ancak aslında Prusya'da yönetime ilişkin bilginin ne şekilde oluşturulduğu, nesnesi, nesnesindeki değişim ve Çağdaş Yönetim Bilimlerinin kökeni olup olmadığı incelenecektir.